Saturday, June 30, 2007

Samizdat

Samizdat Samizdat Sovyet Rusya da Stalin sonrasi donemde ortaya cikan, rejimi ve rejimin isleyisini sorgulayan bir cesit sivil itaatsizlik hareketi. Bu hareketin isleyis tarzindan ulkemizdeki en basitinden rejimin basortusu zorbaligina karsi dersler cikarilip uygulanabilir diye dusunuyorum.Once samizdat…Samizdat kendi-basim (self-publication) anlamina gelen bir kelime. Stalin sonrasi Khruschev'in baslattigi de-stalinizasyon (stalinsizlestirme) hareketinden cesaret olan bir grup egitimli grubun ve aydinin daha fazla hak ve ozgurlukler icin baslattigi bir hareket ve eylem tarzlari gosteri yuruyuslerinden ziyade daktilolarda cogalttikleri metinleri halka dagitmak seklinde. Bu samizdat ilginc bir hareket cunku ne basi ne kici belli. Ne baslatani belli ne bitireni. Cogu Samizdatci birbirinden habersiz. Bu harekette bulunanlarin cogu baskilara zorbaliklara maruz kaliyorlar. ve onemlice bir kismi tikildiklari hapishanelerde timarhanelerde karsilasiyor yoldaslik kuruyorlar. Aslinda bu 60-70lerdeki samizdatcilarin onculleri 1940'larin sonunda Ikinci Dunya Savasindan zaferden cikan Rus ordusunun terhis ettigi gencler arasidan zuhur ediyor. Ama Stalin doneminde yasamak zordur. Genclerin hepsi kursuna diziliyorlar. Stalin doneminde idam edilenlerin Khrushchev ve Brezhnev doneminde yasayan muadilleri ise daha sanslidir. 60-70 lerdeki cezalandirma usulu kursuna dizilme seklinde degil timarhaneye tikilma seklindedir genellikle Muhalifleri toplumun genelinin gozunde kucuk dusurmek, inandiriciliklarini yok etmek icin iyi bir taktik sayilabilirdi aslinda. Tiimarhaneye tikilmayanlar ya hapsedildiler ya da surgune gonderildiler. Fakat butun baskilara ragmen SAMIZDAT hareketi varligini hep hissettirdi. Binlerce muhalifi samizdatciyi timarhaneye tikmak pratikte pek mumkun olmuyordu. Samizdatin yok edilememesinin cesitli sebepleri var. Oncelikle Samizdat hareketinde bulunanlar kanunlarin ve rejimin isleyisinden sorumlularin neye ne olcude izin verdigini tahmin edebiliyor ve ona gore hareket ediyorlardi Yani rejimin sinirlarini cok zorlamamaya caba gosteriyorlardi. Samizdatin yok edilememesinin diger sebebi KGB nin Stalin donemindeki gibi katliamlar yapmaya gonullu olmamasiydi. Stalin doneminde herhangi bir mimik'inizden bile yola cikilarak tutuklanabilir oldurulebilirdiniz. Tabii siz tutuklaninca ailenizi de serbest birakmayacak onlari da ya hapsedecek ya oldurecek ya da Sibiryanin bir kosesindeki toplama-calisma kampina sureceklerdi. Yuri Andropov yonetimindeki KBG boyle bir yonteme basvurmayi reddetti. Bir diger sebep ise yargi organlari kanunlara bagli kalmaya ozen gostermeye cabaladilar. Yani bu demek oluyordu ki zanlilar kanun cercevesinde yargilanip isledikleri suca(!) gore ceza alacaklardi yani bir iki yil surgun veya bir kac ay hapis gibi. Tabii yarginin kanunlari uygulamaya calismasi Samizdatcilarin isine geliyordu. Nasil gelmesin ki mahkeme salonlari show alanina ceviriyorlar mahkemeler yolu ile kanunlardaki var olan ozgurlukleri talep ediyorlardi. Unutulmamali ki Sovyet doneminde ki kanunlar dunyadakin en ozgurlukcu kanunlari da iceriyordu. Icermek baska uygulanmamasi baska sey tabii ki. Mesela anayasaya gore bir Ozbek Ozbekistanin Sovyetler Birliginden ayrilmasini talep edebilirdi. Tabii ki bu pratikte mumkun olamiyordu. Samizdatcilarin ise boyle bir derdi olmadigi icin Sovyet anayasasinda kendilerine verilen hak ve hurriyetleri talep etmeye devam ettiler. Ucunda hapis veya surgunun olacagini bile bile.Samizdatcilar etkili bazi teknikler gelistirdiler. Oncelikle etnik dini ve insani hak ve ozgurlukleri talep ettiller ki zaten anayasada yaziliydi bu. Dolayisi ile cok genis bir toplumsal tabandan sempatizanlar buldular kendilerine. Hak ve ozgurlukler konusundaki taleplerinde herhangi bir dini veya etnik toplulugu dislamayip hepsine hitap ettiler yani ayrimci degil kapsayici idiler.Ikincisi komunist rejim baskisini arttirdikca samizdatcilarda politiklestiler. Khrushcev zamanindaki samizdatcilar basit herkesin anlayabileceghi muhalif siirler sarkilar hikayeler yazmaktayken Brejnev doneminin artan baskisi karsisinda batili insan haklari kuruluslari, calisma gruplari veya resmi organizasyonlara basvurup yardim talep ettiler.Ucuncusu samizdatcilar surekli yeni direnis teknikleri gelistirdiler. Bunlarin en etkilisi Rusyada meskun bulunan batili basin mensuplari ile yakin iliskiye gecmeleri ve onlara davalarini anlatmalari idi. Dolayisi ile Rusyada samizdatci muhalif bir grubun bulundugu bunlarin cesitli baskilara maruz kaldigi butun dunyaca bilinir oldu ki bu uluslarasi bilinirlik pek cok muhalif samizdatcinin en agir sekilde celandirilmasina engel olmustu. En basta gelen ornegi Fizikci Saharov idi. Saharov yapmis oldugu muhalif eylemlerden dolayi cok agir bir ceza beklerken Rus makamlarina yapilan uluslararasi baskilar karsisinda sadece Gorki (simdiki adi Nijni Novgorod) sehrinde ev hapsine mahkum oldu. Ruslarin tipki simdiki Turkiye cumhuriyeti makamlarinin yapmis oldugu gibi pek cok uluslararasi insan haklari anlasmalarinda imzasi bulunmasi samizdatci muhalafetin yasamini bir sekilde surdurmesine yardimci oldu.Samizdatin calisma sekli ve gelistirdigi stratejilerin Turkiyedeki insan haklari savunuculari tarafindan iyi etut edilmesi gerekiyor cunku elitist azinligin hakimiyetindeki devletin kendilerinden gaspettigi haklari geri almalarinin en etkili araci samizdatcilardan cikaracaklari dersler olacaktir. Cunku 1960-70-80lerin Komunist Rusyasi ile 1990-2000lerin Turkiyesi arasinda sefih baskicilik konusunda pek az fark var.Konu ile ilgili bizzat samizdatcilarin yazdiklari anilari iyi bir kaynak diye dusunuyorum. Ludmilla Alexeyeva'nin, ki kendisi onde gelen bir Samizdatcidir “Thaw Generation: Coming Of Age In The Post-Stalin Era” adli kitabi okunabilir. Oldukca iyi bir kitaptir. Bizim basortulu kizlarimiz neden boyle seylere tevessul etmezler anlamiyorum. Bu yaziyi okuyan egitim hakki gaspedilmis bir vatandas varsa oncelikle bu kitabi okumali. Ve baslarindan gecen traji komik olaylar dile getirmeli ve halka anlatmali. Civik civik bir propaganda veya kendilerine yapilan adiiiii haiiinnnnnn mezalimleeeeerrrrri yazmalari gerekmiyor. Gercegin kendisi kurgudan daha muthistir diye bir laf vardi sanirim.Onde gelen Samizdatci sanatci Vysotskii den sarkilar dinlemek isterseniz aha da buradan yukleyebilirsiniz.
Bu arada Dash gibin bir Rus Hatunu olan Anna German dan sarkilar iicnde ahan da buraya tiklayin
Hemen asilmayin. 1982 de muteveffa oldu. Sarkilari ise olagan ustu duygusal temalar icerir.
"Gece tek basima yola ciktim"
"Romantizmin Donusu"
"Saadet Dilegi"
"Ask Ninnisi
"Askerin Mektubu"
"ve Muhtemelen Ben"
"Bahari Bekliyorum"
"Alacakaranlik"
"Gul bahcesi yilda bir kez ciceklenir" gibi ve benzeri sarkilar.
Cok iclidirler. Sozlerini anlamaniza gerek yok. Kadinin sesinin tonu sarkilarin neye dair oldugunu cok guzel anlatiyor. 
Kolesi oldugunuz Anglo-Sakson, French budalaliklardan siyrilabilirseniz dinleyin derim.