Sunday, November 23, 2008

Ebu'l Hayr ve Kazaklarin Kaderi, 1731

Memleketimizde geleneksellesmis bir tutum vardir. Egitimde sorunlarimiz berdevam oldugu icin surekli milli egitim bakanlari elestirilir topa tutulur taslanir. Sanki butun sorunlarin kaynagi tek bir kisi imis gibi. Halbuki sorun bir sistem sorunudur. Bu kadro ile bu kadar olabilmektedir ve sampiyon olma sansiniz hic yoktur olabilemez de zaten. Kadro ise milleti olusturan ogelerin tumudur. Icinde ciftcisi marabasi iscisi memuru muhendisi askeri ogretmeni akademisyeni vardir. Kadro boktan oldugu icin milli egitimin uretimi de defolu boktan olmaktadir. Hele hele bu kadro kendi icinde bolunmus oldugu icin yanlis dahi olsa herhangi bir politikayi takip etmekte birlik beraberlik yoktur. Memleketimizin mumtaz populasyonu icinde "Akil, bilim. ilericilik zart zurt" diyenlerin en dogmatik en ebleh kismi oldugu ve bu eblehlerin de memleketin kaymak tabakasini olusturduklari goz onune alinirsa milli egitimden milli savunmaya, ekonomiden, milli takima her alanda surekli geri kalmak kacinilmaz olmaktadir. Istisnalar ise kaideyi asla bozmaz. Arada dunya ucuncusu olursunuz ama gider ismi cismi belirsin Letonya’ya elenirsiniz. Dunya capinda dehalariniz cikabilir bir an icin egitim sistemizden ama onlar da memleketin boktanligi karsinda kapagi Amerikaya Avrupaya atarlar. Bu ebleh dogmatik kesim memleketin ideolojisini de belirledigi icin milli egitimimizde hic temas edilmeyen konular vardir Turk tarihi hakkinda. Sanki Turkler Anadoluya gelmistir 1071 yilinda geride kimse kalmamistir. Ne ilk ne ortaokul ne de lisede 1071 sonrasi Orta Asya Turkleri hakkinda tek kelime edilmez yasak savmak babindan Timur’dan dem vurulur belki. O da Osmanli tarihine olan olumsuz katkisindan dolayi. Anlatan hocanin kendisi de bilmemektedir onu. Orta Asya Turklerinin 1071 den sonra geri kalan tarihi hem parlaktir hem de dramatik. Ama cogu zaman trajik. Bugune kadar Orta Asyada bir Turk varligindan sozedebiliyorsak bunu bir kac kahramana borcluyuz. “Ataturk Turk Tarihinin en buyuk lideridir“ ya da “En Buyuk Turk Ataturk“ safsatasi var ya. Ne budalalik bu. Turk tarihi ne yazik ki ama diger taraftan iyi ki Ataturklerle doludur. Ne yazik ki Ataturklerle doludur cunku surekli kriz buhran yikim yasayan bir tarih bu ve surekli kurtaricilara ihtiyac var. Iyi ki Ataturkler dolu cunku dibe vurdugunuz anda bir Ataturk cikip elinizden tutuyor kurtariyor sizi. Ya Olmasaydi? Ebu’l Hayr iste boyle bir liderdir. Bir kurtaricidir bir elden tutucu bir yol acicidir. Kazak Turklerine bir nefes aldiricidir. Kazaklara hayatta kalabilme icin bir atimlik barut daha verebilmis kisidir. Yaptiklari tezat gorunebilir gunumuz kosullarinda. Ama bugun Kazak varligini buyuk oranda ona borcluyuz. Kimdir peki bu Ebu’l Hayr? 1693-1748 yillari arasinda yasamis. Rakip gruplar tarafindan suikast'e ugrayarak hayatini kaybetmis. Kaynaklar onun Cengiz Han soyundan geldigini soyluyor. Ama Cengiz Han soyunun onemsiz bir kanadina mensup oldugunu, diger Kazak lider gruplari goz onunde bulunduruldugunda protokoldeki yerinin asagilarda kaldigini, bu yuzden de liderligine pek mesruiyet atfedilmedigini goruruz. Buna ragmen cesareti, kahramanligi, gozupekligi, riskleri alabilmesi karsisinda bir ara butun Kazak boylarinin askeri liderligine kadar yukselebilmistir. Bu Kazak tarihinde nadir gorulen bir vakadir ve onun bu kisa askeri liderligi sayesinde isgalci Mogollar Angarai savasinda (1729) yenilgiye ugratilmis batiya dogru olan ileri hareketleri bir muddet icin durdurulabilmistir. Iste Ebu’l Hayr’in Bu Mogol belasi karsindaki liderligi Kazaklarin hayatta kalabilmelerini saglamistir. Diger yandan az once de dedigim uzere icinde tezatlar barindiran bir kisilik cunku 1731 yilinda Ruslarin korumasini askeri yardimini talep ediyor. Simdi olsa vatana ihanetten idam edilirdi. Veya en azindan vatan haini diye yaftalanirdi. Halbuki tarih gunumuzun kavramlari ile deger yargilari ile ele alinip yorumlanamaz, degerlendirilemez. Degerlendirdiginizde Turkiyedeki salak, ahmak, ebleh tarih safsatalari ortaya cikar. Neyse! Bu koruma talebini Ruslar "egemenligimize girmek istiyorlar" diye yorumluyorlar. Ebu’l Hayr Ruslarin bu yanlis yorumunu kaale almiyor cunku Ruslar henuz cok uzaktadirlar ve Kazaklar icin bir tehdit olusturmamaktadirlar. Dolayisi ile Ruslarin "madem korunma talep ediyorsun ogullarindan birini rehin(AMANAT) olarak gondermeli bize YASAK(bir cesit vergi-harac) vermelisin" taleplerini duymazliktan geliyor. Veya yasak savmak babindan bir iki hediye Kalmuk metresinden (concubine-наложница) olan bir oglunu gonderiyor.

Ebu’l Hayr’in oynadigin kritik rolun oncesi vardir. Kazak gruplari tarih sahnesine ilk olarak bu isimle 1460’larda cikiyorlar. Gocebe bir toplum ve Stalin amcaniza kadar buyuk cogunlukla gocebelikleri devam ediyor. Bir ara guclu Kazak hukumdarlarin liderliginde birlestiriliyorlar. Ama bu durum kisa sureli oluyor cunku Kazaklarda tarihteki butun Turk devletlerinin (Osmanli haric) basini yiyen hukumdarlik babadan ogullara gecer ve herkesin taht ustunde hakki vardir prensibinden dolayi guclu hukumdar oldugunde ogullari ulkeyi kendi aralarinda bolusup durmakta ic savas cikarmakta ve kisa surede disaridan gelen akinlarin istilalarin kurbani olmaktadirlar. 16. asirda Hak Nazar onun ardindan Tevekkel guclu liderlik sergileyip Kazak egemenligini genisletiyorlar ve Sir’i Derya nehri boyunca kurtulmus kasaba ve sehirleri kisa sureli ele geciriyorlar. Kalmuklari (Rusyaya Volga bolgesine goc eden Mogollar) ve Jungarlari (Kalmuklarin Mogolistan kalan kismi) arada sirada yenilgiye ugratip harac aliyorlar Mogol topraklarina baskinlarda bulunup yagmalar yapiyorlar. Lakin Kazaklarin bolunme sorunu kurumsallasiyor 1500lerin ortalarindan itibaren. (Kesin bir tarih yok). Kazaklar uc Boya bolunuyorlar. Ulu Cuz, Orta Cuz, Kuzuk Cuz. Ulu Cuz daha cok Dogu Turkistan ve Mogolistan civarinda etkin. Orta Cuz Sir’i Deryanin kuzeyindeki muazzam alana sahip cikiyor. Kucuk Cuz ise Aral, Hazar boyunda ve Rusya sinirinda faal. Ruslarla kucuk capli dalasmalari oluyor. Ruslar siddetle mukabele edemiyorlar cunku Sibirya ve Orta Asya sinirlarindan fazla askeri guc bulunduramiyorlar simdilik. Rusyanin 1600lerden itibaren yukselen ekonomik gucu Kazaklari dogal olarak Rus sinirina ceker. Rus pazarlarinda at, et, deri satisi yaparlar karsiliginda tahil, kap kacak, demirden mamul aletler alirlar.Kazaklar tarihi acidan daha cok Orta asya pazarlarina yonelik uretim yaparlardi Ruslarin ekonomik guc olarak ortaya cikisina kadar. Ama Orta asya hanliklarinin surekli ic calkalanmalarla zayif dusmesi, taht mucadeleleri, ic savaslar Kazak ureticilerin urunlerini guvenle Hive, Buhara, Semerkant pazarlarinda satmalarini engeller. Ruslar ayni zamanda gumruk vergisi odemeden Kazaklara ticaret yapmalarini mumkun kilar. Bu ayni zamanda Rusyanin Kazak mantalitesinde buyuk, guclu bir devlet oldugu imajini da yerlestirir.

Kroniklesmis Kazak bolunmuslugu Kazaklarin cevresinde olusmus rakip guclerin de istahini kabartmamazlik edemezdi. Jungarlar guclu bir lider olan Tsevan-Rabdan etrafinda birlestirilmisler Ruslara, Ming Cinine meydann okur bir hale gelmislerdi. Jungarlar geleneksel olarak daha cok Cin’i taciz etmeye Cinden bir takim tavizler koparmaya yonelik bir toplumdu. Mogollarin onemlice bir kismi da zaten Cin egemenliginde bulunmaktaydi. Tsevan bu durjam bir son vermnek ve mumkunse Cini istila etmek amacini tasiyordu. Fakat batisindaki ele avuca sigmaz Kazak gruplarinin kendisini taciz etmesine musaade edecek durumda degildi. Gerisini saglama almadan Cini istila etmek zor zenaat. BU sebeple zaten araliklarla suren Kazak Jungar catismalarina bir nihayet vermek icin butun gucunu bir araya getirerek 1723 ilkbaharinin baslarinda Kazak topraklarini isgale baslar. Secilen tarihe dikkat ediniz. Bahar aylarinin basidir ve Kazaklar kis kamplarindan ayrilmamislardir. Savasmak icin iyi bir zamanlama degildir. Hayvanlari uzun bir kisin ardindan zayif dusmus kendilerini toparlayamamislardir. Koyunlari heniz yavru vermis ilgi beklemektedir. Koyun deyip de gecmeyin koyun yoksa sut yok, yun yok deri yok dolayisi ile ne yemek ne ne giyecek ne de YURT adini verdileri cadirlari icin aba yoktur. Aba yoksa yurt yok soguk var donmak var. Kazaklar kendileri gibi gocebe olan Jungarlarinda henuz kis uykusundan yeni uyanmaya basladigini kendilerine gelemediklerini dusunurler ve ani gelen Jungar baskininda gafil avlanirlar. Jungarlar acimasizdir. Butun Kazak koylerini basarlar evlerini tarumar eder kadin cocuklari kacirir olmazsa kilicdan gecirir erkeklerin ise kellerini vururlar. Merkezi idarenin duzenli ordularin olmadigi bir ortamda Kazaklar toparlanamazlar. Karsi saldirya gecemezler tek bir secenek vardir mallarini mulklerini surulerini her seylerini birakarak yalin ayak kacmak. Bu ise olum demektir hala dondurucu soguklarin hukum surdugu Kazak bozkirlarinda. Kazak Tarihinde bu buyuk kacisa aktaban shubirindi denir. 1723-1726 yillari arasi ozellille trajikdir. Jungarlardan kacan Kazaklar Orta Asyanin sehirlerine Rus sinirlarina kacarlar yiginlar halinde. Gittikleri yerlere de yikim gotururler. Bir zaman icin Orta Asya sehirlerinde acliktan yoksunluktan yamyamlik vakalari dahi gozlenir.
Detaylar? Azz (bir kac hafta) sonra.